Mevlana Kimden Şikâyetçi ve Bizar; Kimden Hoşnuttur
Bunların yanında Mevlana'nın, özellikle son dönemde yoğun şekilde istismar edilişinin sebeplerinin altı çizildi. Batılıların her zaman yaptığı iştir. Değerlerin algılanmasını değiştirerek hem onu hem de etkisini ortadan kaldırmaya çalışırlar. Ancak işin daha üzücü tarafı, Mevlana gibi bir gönüller sultanı bizzat Müslümanların içinden buldukları kişi ve gruplar tarafından değiştirilmeye ve bu yolla insanlar ideolojik olarak etkilenmeye çalışılmaktadır.
Mevlana'nın aşkı, muhabbeti ve hoşgörü anlayışı Kuran'ın sınırları içerisindedir. Ancak günümüzde bazı kesimlerce istismar edilmektedir. Bütün güzel kavramları istismar edenler, Mevlana'yı da onun sevgi ve hoşgörüsünü de istismar etmişlerdir.
Zaten münafıkların genel karakterlerinden bir tanesi de istismardır. Müslümanlar dinler arası diyalog ihaneti ile aldatılmaya çalışılmaktadır. Maalesef, Mevlana adına kültürler arası diyalog panelleri düzenlenmekte, Mevlana adına gayrimüslimlere plaket verilmektedir. Mevlana adına kurulan düşünce kuruluşları yine Mevlana ödülü verdiği papazlarla, hahamlarla hemhal olmaktadır. Hatta Mevlana Celaleddin-i Rumi adına yurt dışında kurulan organizasyonlarla dinlerarası diyalog çalışmaları yapılmaktadır. Mevlana hem bu çalışmaları yapanlardan, hem sözlerinden şikâyetçi ve bizardır.
Kapanış konuşmasında BTP Genel Başkanı Prof.Dr.Haydar Baş hocamızın tespitleri her şeyi yerli yerine koydu. Evet, Mevlana aşk ve muhabbet insanıdır. Ne olursan ol gel demektedir. Gel de irşat ol, adam ol, ıslam ol demektedir, dedi. Mevlana'daki sevginin ölçüsünün de iman ölçüsü olduğunu ifade etti. Esat'ı severken bu ölçüyle sevildiğini hatası günahı da olsa bir Müslüman olduğunu, haçlı kuşatmasına karşı ülkesini savunduğunu ifade etti. Esat öldüğünde Müslüman mezarlığına defnedilecek, ancak Obama öldüğü zaman Hristiyan mezarlığına gömülecektir, dedi.
Prof.Dr.Haydar Baş hocamız Mevlana'nın ölçüsüyle insanlara ve olaylara bakıyor. Birlik ve beraberliği temin edecek olan yegâne bakış açısıyla bakıyor. Bakın, ölçü niteliğinde ki ifadelerine. “Benim gözümde bu vatan sathında yaşayan bütün kardeşlerim, delisi - akıllısı, âlimi - cahili, memuru - işçisi - emeklisi, çocuğu - yaşlısı,7'den 70'e herkes bu vatanın evladıdır, benim öz be öz kardeşimdir. Bu vatan toprakları üzerinde yaşayanları ayrışıma tabi tutmak değil birleştirmek, kardeş yapmak, onları bir bilek, bir yürek yapmak lazım. Mustafa Kemal Atatürk bunu yaptı. 36 etnik grubu bir araya getirdi, 'Ne Mutlu Türküm Diyene'.
Her bir cümlesi ve kelimesi derin anlamlar içeren konuşma esnasında salondakiler hop oturdu hop kalktılar, sürekli olarak yoğun tezahürat yaptılar.
Vakit gecenin ilerleyen saatlerini gösterirken program hala devam ediyordu. Evet, bir tarafta Mevlana'yı istismar ederek insanımızı ve ülkemizi heba etmek isteyenlere karşı, yoğun bir coşku içerisinde Mevlana'nın bakışıyla birliği temin için çaba sarf ediliyordu.