Millet İttifakı ortakları fatura ödemeye devam ediyorlar

Millet İttifakı ortakları fatura ödemeye devam ediyorlar

Cumhuriyet Halk Partisi yeni Genel Başkanı Özgür Özel, Meral Akşener (ablası) ile yerel seçimlerde ortak adaylar çıkartma konusunda bir görüşme yaptı. Ancak İYİ parti genel idare kurulunda bu teklif oy çokluğuyla reddedildi. Bir tarafta Cumhur İttifakı kendi arasında birlikteliğe devam ederken, darmadağın olan Millet İttifakının söz sahibi iki partisi yola yanlış çıkışın faturasını acı acı çekiyorlar, adeta mirasyediler gibi. 

Altılı masadaki şahsi ihtirasları ve koltuk kavgaları, siyaseti içinde bulunduğumuz noktaya getirdi. Bugün yaptıkları yanlışlarının faturalarını ödüyorlar ve ödemeye devam edecekler. Sadece onlar değil, millet de onların faturasını ödüyor. Dolayısıyla bugünkü İYİ Parti ve CHP'nin kamuoyundaki imaj kayıpları, altılı masada ortaya koydukları performanstan kaynaklanıyor. 

 

Biz o gün ne dedik! 

Önce vatan dedik, onlar şahsi menfaatlerini öncelediler. 6'lı değil 66'lı masa olsun dedik. Açık çağrısına rağmen BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş beyi masalarına (milletten gizlemek kastı ile) almadılar. Koltuk paylaşımlarını milletin ve devletin geleceğine tercih ettiler, neticede o masa devrildi ve altında kalan kalana…

 

Bu yanlış duruşları ve yanlış hareketlerin neticesinde önce Kemal Kılıçdaroğlu kaybetti. Ardından bakın, İYİ Parti ve CHP birbirinin imajını iyice kırdı. İttifakla kazandıkları belediyeleri yeniden kazanmak için güç birliğine ihtiyaçları olduğunu bile bile yine şahsi hesap peşindeler. Görüşmeler perde arkasında devam edecektir, diğer partilerle görüşmeler de başlayacaktır. Daha şimdiden birçok seçim bölgesinde Bağımsız Türkiye Partisi'nin kapısı aşındırılmaya başlandı bile. Fakat bunların olabilmesi için, geçmişe dönük bir öz eleştiri yapılması gerekiyor. İşte bütün bu yaşanan ve yaşanacaklar siyasette güven mekanizmasını aşındıran, rüzgâr gülü gibi dönen liderlerin eseridir. Türk siyasetinin bu durumda olmasının faturası da onlara aittir.

 

Bu partilerden birisi kendine güvenemiyor, diğeri güya güven tazelemeye çalışıyor. Bunların hiçbiri ülkenin sorunlarını çözemez. Böyle gittiği takdirde her iki parti de ciddi anlamda güç ve seçmen kaybedecektir. Bunların bir çözümleri de yok. Mesela, tarım politikası, para politikası, depreme karşı tedbir politikası konusunda tatminkâr bir projelerini hiç duydunuz mu?

 

Ama moral bozmamak lazım. Oy sayısı bir partinin büyük bir parti olduğunu göstermez. Bir partinin büyük oluşu sahip olduğu proje(ler) ile ölçülür. Türkiye'nin problemlerinin çözümü, Milli Ekonomi Modeline, Sosyal Devlet Milli Devlet Projesine, toplumsal barış projelerine sahip olan Bağımsız Türkiye Partisi ile mümkün olacaktır. Bu projeler, Türkiye'nin ekonomik, siyasi ve sosyal gelişmesini sağlayacak, milletin refahını artıracak, devletin bağımsızlığını koruyacak, toplumun huzurunu tesis edecektir. Bu projelerin mimarı Prof. Dr. Haydar Baş hocamız, Türkiye'nin kurtuluş reçetesini sunmuş, hodri meydan demiştir. Fırsatı eline geçirenler bugüne kadar çözemediler; çözecek olan Hüseyin Baş beyin önderliğindeki BTP kadrolarıdır. Bu yüzden, hepimiz BTP'ye destek vermeli ve Milli Ekonomi Modelini uygulamak için mücadele etmeliyiz.