Moskova - Trabzon Hattı
Son günlerin gündem konusu İmralı tutanakları. Bu tutanaklarla görüşmenin ekseni net olarak anlaşılmış oldu. Apo devlete, hükümete posta koyuyor, meydan okuyor. Siyaset ve basın yayın konunun içeriğini değil de, bu tutanakları kimin sızdırdığını tartışıyor. Böylesi bir işgal tablosu ile karşı karşıyayız.
Türkiye işgal altında. Sessiz bir işgal yaşanıyor ülkemizde. Ekonomik olarak işgal altında, basın yayın olarak işgal altında, siyasi olarak işgal altında. Bu işgal sınıflarını arttırabiliriz. Hiç öteye gitmeye gerek yok, ekonomide bir devrim gerçekleşiyor ve bizim medya buna kör ve sağır davranıyor.
Komünizmin kıblesi olan Rusya Moskova Duma'ya Sayın Haydar Baş Bey davet ediliyor ses yok.
Sayın Baş Duma da Milli Ekonomi Modelini anlatıyor basında ses yok.
Putin MEM'i uyguluyoruz, daha çok uygulayacağız diyor, bu bizim için hayat memat meselesidir diyor yine ses yok.
Peki, basın ne ile meşgul?
Batırılan gemiden mal kaçırmakla meşgul. Hükümet ve Apo ile yapılan görüşmeler ile Sevr yeniden uygulamaya konuyor, işte basın yayın bunu hazmettirmekle meşgul. İnsanımızın kafasını ve gönlünü karıştırmakla meşgul.
Bir hatıramı anlatayım. Rusya'da o tarihi anlara şahitlik edenlerden birisiyim. Rusya dönüşü bindiğim taksici ile sohbet ediyoruz. Gündemi tartışıyoruz. Söz dönüyor dolaşıyor, İmralı konusuna geldi. Ben eleştiri yapınca, taksi şoförü 'ne yani barış olmasın mı' demesin mi? Ben de ona şu cevabı verdim. Dedim ki, 'ben senin taksinin mülkiyetinde hak iddia etsem. Taksini senden almak istesem, sen de vermediğin için aramızda kavga çıksa, çözümün yolu taksinin mülkiyetini bana vermek midir? Sen böyle bir barışı kabul eder misin?' dediğimde 'hayır bu barış değil' dedi. İşte bugün İmralı ile bu yapılıyor. ABD, İmralı eliyle ülkemizi elimizden almaya çalışıyor. Yapılan bu. Üstelik bu kadar tavizi veren hükümet bu ülkenin sahibi değil ki, sadece idare için belli bir süre yetki verilen kişiler bunlar. Şu unutulmamalıdır, vakti geldiğinde sorumlulara millet de hesap soracaktır, tarih de hesap soracaktır, ahirette de bunun hesabını soracaklardır.
Biz büyük bir milletiz. İhtiyaç duyulduğunda içinden lider çıkartan bir milletiz. Kültür ve medeniyetimizin yetiştirdiği Prof. Dr. Haydar Baş hocamız ülkemiz için de insanlık için de bir fırsattır. Bugün Atatürk'ü yok kabul edenler yeniden Kuvay-ı Milliyenin lideri Haydar Baş'ı da görmezden geliyor.
Nasıl mı?
Başlarını kuma gömerek, gözlerini kapatarak. Bilmiyorlar ki güneş balçıkla sıvanmaz. Bunların görüntüleri nasıl mı dersiniz? Başını kuma gömerek ve gözünü kapatarak ayak altına dolaşan, ayaklara dolaşan engelleyicilerdir bunlar. Bütün bu yaşananlar vatanımıza kim dost kim değil onu da net olarak ortaya koymaktadır. Dün Atatürk'ü yalnız bırakanlar bugün Atatürk'ü ortadan kaldırmak isteyenler var ya işte Haydar Baş beyi ve MEM'i görmezden gelenler bu zihniyette olanlardır.
Böyle bir zaman diliminde Trabzon'daki 'Milli Kahramanlar' programının ayrı bir önemi var. Programın Rusya devletinin BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş beyi Rus Parlamentosu Duma'ya daveti ve Duma'daki etkinlikler sonrasına denk gelmesi programa daha çok anlam kattı. Yeni Mesaj gazetesinin organize ettiği bu program her hafta farklı bir ilde yapılıyor. Gazetenin yazarları halkla buluşuyor. Yeniden Kuvay-i Milliye ruhuyla yapılan bu etkinlikler basın yayının iyiden iyiye mütareke basını olduğu günümüzde ayrı bir anlam kazanıyor. Ülkemiz tasfiye ediliyor, milletimiz neredeyse yokluğa mahkûm ediliyor, ancak basın yayının boyası ve cilası ile her şey günlük güneşlik gösteriliyor.
Trabzon'daki programdan birkaç not aktarayım
• 59 farklı konuşmacı kürsüye geldi. Gidilen her ilde çok sayıda yeni konuşmacı halkın huzuruna çıkıyor. Haydar Baş beyin 'ben her ilden birden çok hükümet kabinesi çıkartırım' ifadesini teyit ediyor bu. Konuşmacılar yetkin, bilgili ve birikimli insanlar. Bu insanları dinledikçe devletimiz milletimiz adına gururlanıyoruz.
• Saat 18:30 da başlayan program ertesi gün saat 03:30 da bitti. Kesintisiz devam eden programda heyecan dalgası saatler geçtikçe daha çok arttı.
• BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş beyin salona teşrifleri tam bir millet lider buluşması niteliğindeydi.
• Trabzonsporluluk ve BTP'nin kaynaşmasına sahne oldu bu program. Taraftar dernekleri ardı arkasına plaketleri ile programda yer aldılar.
Bu güne kadar yok kabul edilen güneş doğmuştur. Ekonomide bir devrim gerçekleşmiştir. Bu eşyanın hakikatine uygun olarak gerçekleşen sessiz bir devrimdir. Doğal akışı içerisinde, çözüm odaklı olarak dünya kamuoyuna mal olmuştur.
Gelişen olaylar bu gelişmelere duyarsız kalınamayacağını da göstermektedir.
Ülkemiz içinde geçerli olan bu süreç, belki bugün belki yarın belki yarından da yakın ülke gündemine gelecektir.
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş beyin 'siz bana sahip çıkmasanız da ben size sahip çıkacağım' sözü geçmişi de geleceği de çok iyi özetlemektedir.