Necef - Savaş ve Barış

Necef - Savaş ve Barış

Necef'te İmam Ali hazretlerini ziyaret ettik. Sayın Prof. Dr. Haydar Baş hocamız öncülüğünde gerçekleşen bu ziyaret maddi ve manevi olarak dolu dolu geçti.
Necef havalimanı Muharrem ayı ve takip eden Erbain geçmiş olmasına rağmen çok yoğun.
Şehirde bulunan İmam Ali türbesi, İslam dünyasının her yanından yoğun ziyaretçi akımına uğruyor. Türbe müştemilatına Osmanlı’nın yaptığı hizmetler hala canlılığını koruyor. İmam Ali efendimizin türbesi Necef'in kalbi hükmünde. Gece gündüz ziyarete açık. Ziyaretçiler gönüllerince ziyarette bulunuyorlar. Teneffüs edilen huzurlu atmosfere İslam aleminin ne kadar da ihtiyacı var, bir bilseniz.
...
Prof. Dr. Haydar Baş hocamız ve 100 kişilik arkadaş grubu tarafından Necef’de bulunan İmam Ali efendimiz ziyaret edildi. Bu ziyarette Ayetullah Seyyid Muhammed Said El Hekim ve mensuplarının yakın ilgileri çok memnuniyet vericiydi. Sünni ve Şiilerin birbirine kırdırıldığı günümüzde bu ilginin anlamı çok büyüktür. Seyyid el Hekim'in Prof. Dr. Haydar Baş hocamız ile görüşürken "bu topraklar sizin de vatanınız" demesi çok anlamlıydı.
Akşam El hekim ailesine ait bir vakıf olan yetimler evinde yemek daveti vardı. Sayın hocamız ve ekibinin yanında Necef ve Kufe'nin önde gelen şahsiyetleri de davet edilmişti. Yemek sonrasında hocamıza sorular soruldu, Irak’lılar daha yakından tanımak istiyorlardı. Sayın hocamız konuşmasının başında Sünni bir alim olduğunu vurguladı ve Sünnilerin Şii olması veya Şiilerin Sünni olmasının esas olmadığını, esas olanın Ehl-i Beyt paydasında bütünleşmek olduğunun altını çizdiler. Bu yaklaşım çok ilgi çekti. Bu tespit İslam aleminin hasretle aradığı çözümün kendisi idi. Bunun en büyük delili ise en karışık dönemde Türkiye’den gelen Sünni bir topluluk ile Şiilerin birbirine karşı gösterdikleri muhabbet idi.
...
Irak zengin topraklara sahip ama fakir olan bir halkın yaşadığı ülke. Örnek olması açısından bir rakam verelim. Kişi başına Aylık 100 dolar planlanan elektrik yatırımının sadece 1 doları gerçekleştiriliyor. Belediyecilik hizmetleri maalesef son derece yetersiz. Alt yapının eksikliği her haliyle gözler önünde. O güzelim şehre yapılan haksızlık bununla da bitmiyor.
Amerikalılar Irak'ın suyunu içmiyor, yemeklerini yemiyor. Çünkü ABD'nin kullandığı silahların radyoaktif serpintileri kanser vakalarını patlatmış durumda.
Irak kolu kanadı kırılmış vaziyette. Uzun yıllardan beri süre gelen savaş yorgunu. Özellikle ABD işgali sonucu Irak'ta yetimler bir sınıf oluşturmuş durumda. Rakam olarak yetmiş bin yetimin varlığından bahsediliyor.
Şehrin dar sokakları bile ülkenin emniyete ne kadar hasret olduğunu gösteriyor. Neredeyse her sokak başında barikatlar var. Uzun namlulu silah taşıyan özel korumalar ve devletin güvenlik güçleri yoklama yapıyorlar.

İşte ABD’nin Irak'a getirdiği ve bölge halkına hediye ettiği demokrasi ve insan haklarının özeti.