Okullar açılsın mı açılmasın mı?
Okullar açılsın mı açılmasın mı derken, okul öncesi ve ilköğretim birinci sınıflar için ders zilleri çaldı. Covid-19 salgının pik yaptığı bir zaman diliminden geçiyoruz. Gerçi pandeminin hangi aşamasında olunduğu da sürekli tartışılan bir konu. Ancak şunu net olarak biliyoruz ki, hastalığın tedavisi henüz tam olarak bilinmiyor ve koruyucu aşı ise, henüz deneme safhasında.
Sars Cov-2 virüsü bulaşıcılığı oldukça yüksek. Semptomlu veya semptomsuz hastalık geçirenler hastalığı bir diğerine bulaştırabiliyorlar. Özellikle hastalık belirtileri olmadan hastalığı geçirmekte olan çocuklar, önemli bir bulaş kaynağı olabiliyorlar. Okul, eğitim ocağı olmanın yanında bir buluşma merkezi. Öğrenci, öğretmen, yönetici, destek hizmetleri verenler bir arada oldukları için birindeki hastalık, özen gösterilmediği takdirde, kolaylıkla diğerlerine, oradan da ailelerine bulaşma kapasitesine sahiptir. İşte okullar açılsın mı açılmasın mı tartışmasının merkezinde de tam da bu gerçeklik yatıyor.
Eğitim mi, yaşamsal sağlık mı tercih edilecek; tartışma burada yoğunlaşıyor. Netice de bilimsel kurulun ve yöneticilerin verdiği karar bu. Ailelere verilen söz hakkı da var. İsteyen çocuğunu okula gönderebilecek, istemeyen ise göndermeyebilecek.
Bu arada uzaktan eğitim devam ediyor. Pandeminin ilk günlerinden itibaren okullar kapanınca, çevrimiçi eğitime başlanmıştı. Ancak bu zaman zarfında birçok problem ile karşılaşıldı. Hemen belirtmekte fayda var. Okullar açılsa da, internet üzerinden destek eğitimleri, kongre ve toplantılar devam etmeli. O halde bir taraftan yüz yüze eğitimi başarabilmenin çalışmaları yapılırken, diğer taraftan uzaktan eğitimde karşılaşılan sorunlar bir bir tespit edilmeli ve çözüm üretilmelidir.
İnternetin aylık abonelik ücreti, bilgisayar, tablet veya emsal bir cihazın ücretini karşılamaya her vatandaşın gücü yetmeyecektir. Ülkemizde var olan eğitimdeki eşitsizlik bu koşullarda daha da artmış durumdadır. Oysa eğitim hakkı, doğuştan sahip olunan haklardandır. Sosyal devlet anlayışında vatandaşların eğitim hakkını temin etmek de vardır. Devlet vatandaşının yüz yüze eğitimi için okul koşullarını nasıl oluşturuyorsa, zorunlu uzaktan eğitim için de internet erişimi, bilgisayar, tablet ve emsal cihazları vatandaşına ücretsiz olarak temin etmelidir. Vatandaşın maddi gücü gözler önünde; ülkemizdeki internetin kapsama alanı da bilindik seviyede. Çoğu kere büyük illerin şehir merkezlerinde bile internetin kapsama alanında sorunlar yaşanabilmektedir.
Okulların açılması ile bilimsel gözlem ve analizlerin bu ortamlarda yoğun olarak yapılması gerekmektedir. Öğrencilerde, okuldaki görevlilerde ve ailelerinde Covid-19 hastalık oranları yakından takip edilmelidir. Alınan bütün tedbirlere rağmen bulaş ve hastalık riskinin yakın takibi, diğer sınıflarında yüz yüze eğitime açılıp açılmayacağının kararında da etkili olacaktır. Yalnız bütün bunları yaparken bilimsel veriler esas kabul edilmelidir. Ancak bütün adımlar bilim kurulu, yönetici ve ailenin ortak kararına göre şekillenmelidir.