Önce T.C. sonra andımız şimdi de Türkler yok sayılıyor

Önce T.C. sonra andımız şimdi de Türkler yok sayılıyor

Rahmetli ninemin bir sözü vardı. Çocukken her fırsatta, “evladım önce potuklar develerin ardından giderdi, şimdi ise develer potukların ardından gider oldu” derdi. Artık tecrübeye, birikime önem verilmediğini ağzı olanın konuştuğunu ifade ederdi. Bu gidişat maalesef artan ivme ile devam ediyor.
Son dönemde AKP hükümetinin icraatları sonucu, Türklerin nerdeyse azınlık durumuna düştüğünü ifade edebiliriz.

Türklük halk olarak bir ırkın adı olmasının yanında, bir milletin de adıdır. Türk milleti içinde, Türkler dâhil olmak üzere Kürt, Laz, Çerkez hasılı birçok halkları barındıran bir şemsiye kavramdır. Asırlardan beri bu böyle gelmiştir. Aslında halkları bir arada tutan sır da tam burasıdır. Bu kimlik ve yaşam tarzında herkes kendini bulur. Hatta yurt dışında bir gayrimüslim Müslüman olduğu zaman Müslüman oldu anlamına gelen Türk oldu ifadesi kullanılır. Bu yaklaşım asırlardan beri süregelmiştir.
Ancak son döneme geldiğimizde Türklük bir milletin adı olmaktan ziyade bir halkın adına indirgenmiştir. İşte tam da bu nokta ayrışmanın başladığı yer olmuştur.
Bir adım sonrasında artık millet inkâr edilmeye başlanmış halkların etnisitesi ön plana çıkartılmıştır. Bununla yetinilmemiş halklar kendi arasında birbirine düşürülmeye çalışılmıştır. Gidişatın vehameti gözler önündeyken, millet olma bilincine yatırım yapılacağına halkalara imtiyazlar verilmeye başlanmıştır. Gelişmeler süratle ilerlemektedir. Başbakan Erdoğan, güneydoğu Anadolu bölgemize Kürdistan, doğu Karadeniz’e Lazistan demeye başlamıştır. Öyle görülüyor ki bu süreç yeni isimlerin eklenmesiyle devam edeceğe benzemektedir.

AK Parti MKYK üyesi Yasin Aktay'ın "Türk diye ırk yoktur" sözü bu süreçde yer almış oldu. Demek sıra Türk halkının inkârına gelmiş. Öyle ya gemiyi inkâr etmek için omurganın devre dışı kalması gerekir.
Bu ifadenin doğruluğunu yanlışlığını tartışacak değilim. Hangi ilim adamı, Türk halkını etnolojik olarak tartışabilir. Folkloru yani düğünü, bayramı, cenazesi, kandil geceleri, menkıbeleri, bilmecesi, oyunu, atasözü, deyimi, tekerlemesi Türkün kendine özgüdür.
...
Türkün tarihinden bahsetmeye gerek var mı?
Mehter bakın bu konuda neler söylüyor
“Tarihi çevir nal sesi kısrak sesi bunlar,
Delmiş Romanın kalbini mızrak gibi hunlar,
Göktürkler, Uygurlar, Oğuzlar, Peçenekler,
Türkün yüce tarihine binbir zafer ekler...
Dünya atının nalları altında ezildi,
Kaç haçlı seferi göğsüne çarpınca kesildi,
Bir gün gemiler dağlara tırmandı denizden,
Kudret ve zafer bizlere miras dedemizden…”

Türkün iktisadi anlayışı, sosyolojisi, psikolojisi, sanat anlayışı asırlardan beri yaşanagelmiştir. Onun dini anlayış ve yaşayışı da Ehl-i Beyt ile şekillenmiştir.

Ezcümle AKP ve onun öncesi olan Saadet Partisi geleneğinde hep Türk halkı görmezden gelinmiştir. Türk ırkının yok kabul edilmesi, AKP’nin içinde oldukları psikolojiyi ve gelecek dönemde siyaset anlayışlarını göstermesi açısından önemlidir.
Demek andımızın kaldırılması ve Ne mutlu Türküm diyene yazan tabelaların sökülmesi ve devletin adındaki Türkiye ifadesinin yok edilme girişimleri Türk halkının inkârına bir hazırlıkmış.
Herhalde uyuyan Türk halkı da, AKP’ye gereken cevabı seçim sandığında verecektir diye düşünüyorum.