Otoakustik Emisyonlar
Otoakustik Emisyonlar
Yrd/ Doç/ Dr/ Ahmet Hamdi Kepekçi
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu
Otoakustik Emisyonun Tarihsel Gelişimi
1978 yılında David Kemp kulağın sesi aldığı kadar, ses üretme yeteneğine de sahip olduğunu belirtmiştir. Koklea tarafından üretilen bu sesler evoked otoacustic emission (EOAE) olarak adlandırılmıştır.
Otoakustik emisyon ölçümü objektif veri sağlar. Periferik işitme sisteminin fonksiyonu hakkında bilgi verir.
EOAE frekansa özel olduğu için kokleanın farklı bölgeleri ile ilgili bilgi sahibi olunur. Normal veya normale yakın işitmesi olan kişilerde ölçülebilir emisyon elde edilmektedir.
Bilindiği gibi basiler membranın her bir bölgesi belirli frekanslara karşı duyarlıdır. Oval pencereye yakın olan bölgeler yüksek frekans uyaranlara daha hassasken, kokleanın apeks bölgesi alçak frekans stimuluslara karşı daha duyarlıdır. Kayıt edilen ilk OAE lar yüksek frekans cevaplardır, takiben alçak frekans bölgelerinden cevap gelir.
Dış tüy hücreleri hareketlidir ve elektrokimyasal cevap üretirler. Dış tüy hücreleri 3 sıra halindedir, stereociliaları W görünümünde düzenlenmiştir. Stereocilialar hep birlikte bir ünite gibi hareket ederler. OAE ların dış tüylü hücreler tarafından üretilmektedir.
OAE koklea içindeki dış tüy hücrelerinin aktif biyolomekanik aktivitesi sonucu ortaya çıkar.
OAE ların özellikleri
Prenöraldir, sinaptik transmisyondan bağımsızdır. Sinyal işitme sinirine ulaşmadan meydana gelmektedir. Dolayısıyla nöral cevaplar uyarı hızından etkilenirken OAE uyarı hızından etkilenmez.
Ortaya çıkması için kokleanın normal fonksiyon görmesi gerekir. 40-50 dB den fazla koklear işitme kaybı olan frekans bölgelerinde OAE elde edilemez. İşitme eşiklerinin normal sınırlarda olduğu frekanslarda gözlenebilir.
Dış tüy hücrelerinin fonksiyonunu etkileyen ototoksik ilaçlar, yoğun gürültü ve hipoksi gibi durumlara karşı duyarlıdır.
Otoakustik emisyonun sınıflandırılması:
1. Spontaneus Otoacoustic Emission-SOAE: Akustik uyaran verilmeden meydana gelen emisyondur.
2. Evoked Otoacustic Emission-EOAE: Akustik uyaran verilerek elde edilen emisyondur.
Temel olarak üç çeşit EO!E mevcuttur.
1. Transient-evoked OAE (TEOAE)
a. Click-evoked OAE (COAE)
b. Toneburst-evoked OAE (TBEOAE)
2. Distortion Product OAE (DPOAE)
3. Stimulus-Frequency OAE (SFOAE)
OAE pediatrik ve yetişkin nüfusta işitme bozuklukluklarının tespitinde ve erken teşhiste önemli bir yere sahiptir. İşitme değerlendirmesinde odyogramın yerini geçmezler.
Yenidoğan işitme taramasında etkin olarak kullanılmaktadır.
Odyogram orta kulakta içe doğru yayılım gösterirken, OAE içe ve dışa doğru yayılım gösterir düşük enerji sinyaline sahiptir.
Odyogramda işitme için iç ve dış tüy hücrelerinin bütünlüğü esas iken OAE için dış tüy hücrelerinin sağlam olması yeterlidir.
Odyogram 8. sinir ve işitme ile ilgili santral sinir sisteminin normal olması gerekirken OAE prenöral sisteminin sağlam olması yeterlidir.
Odyogramda dış tüy hücrelerinde fonksiyon bozukluğu olsa da normal sonuç elde edilir, oysa OAE da sonuç alınamaz.
Netice olarak odyogram bir işitme testi olue OAE ise dış tüy hücre bütünlüğünün bir ölçümüdür.
OAE nun yapılamadığı durumlar da vardır.
Dış kulak stenozunda, external otitte, probdan gönderilen akustik stimulusun timpanik membrana ulaşmasının engelleyen serumen, debris ya da vernix olduğu zamanlarda OAE alınamaz.
Yenidoğan işitme taramalarında OAE ölçümleri kullanılır. İleri ve çok ileri derecede işitme kaybı olan bebeklere maliyeti düşük bir şekilde tanı konur.
Kaynaklar
1. Roeser R J, Valente M, Hosford-Dunn H (2000) Otoacustic Emissions/ .Audiology
Diagnosis. Thıeme
1. Gelfand S.A. (2001) Essential of Audiology. Thieme, Newyork 4.Hall J.W. (1992) Handbook of Auditory Evoked Responses . Allyn and Bacan 5/Beth A P and Tracy S F (2002) Otoacustic Emissions .Handbook of Clinical Audiology.
Katz J (Ed) pp:440-469