Sabahattin Önkibar’a açık mektup
Sabahattin Önkibar seçim öncesi bir video konuşması yaptı. Bunun üzerine kendisine telefonla ulaşmaya çalıştım, ancak cevap vermedi, dönüş de yapmadı. Sonra öğrendiğime göre hiçbir arkadaşın telefonunu açmamış. Neden? çünkü söyleyecek sözü yok. Konuşmasında Prof. Dr. Haydar Baş hocamızı gündem etti. Düğün değil bayram değil eniştem beni niye öptü kabilinden bu konuşmada anlaşılan o ki ya bir kuyruk acısı ya da bizce malum bir görevlendirmenin neticesidir.
Güya hükümeti eleştiren Önkibar konuşmasında Allah ile konuşanlar diye bir konu açıyor ve meczupluk bahsine giriyor ardından FETÖ bahsine giriyor derken şeyh-mürit, cemaat, tarikat, İslamcılık diye devam ediyor; bütün bunları vatansız, bayraksız diye tanımlıyor. Oluşturduğu tablonun içine getiriyor Haydar hocayı da yerleştirmeye çalışıyor.
Gülecek misin, ağlayacak mısın? Bir kere Haydar hocayı siz kalıplarınıza sığdıramazsınız, Haydar hoca lider bir şahsiyettir, öncüdür, bilim insanıdır, devlet adamıdır. Sonra Haydar hocanın hayatı, bizzat milletle birlikte kameraların önünde geçmiştir. Haydar hocanın kapalı kapılar ardında hiç işi olmamıştır.
Güya Haydar Baş hocamıza siz Milli Ekonomi Modeli eserini nasıl yazdınız diye sormuş hocamız da imam hatipli ve ilahiyat eğitimli olduğunu ifade ederek bu eseri bana Allah yazdırdı demiş. Her satırı Allah'ın eseri demiş. Önkibar'ın aklı şimdi mi başına geldi, bunları yazıyor. Önkibar, Haydar hocayı tanıyamadığı gibi Türk- İslam medeniyetinden de haberi yok. Önkibar bir ajan değilse tam bir cahildir. Bizim kültürümüzdeki ‘Allah korudu’, ‘Allah söyletti’ gibi ifadelerinden habersiz olması mümkün değildir. Haydar hoca çocukluk yıllarından itibaren eğitimin, bilimin, ticaretin, sanayinin, seyahatin, dernek ve cemiyetlerin ve siyasetin içinde olan bir şahsiyettir. İktisat okullarında, ekonomi diye okutulan serbest piyasa ekonomisini okumamıştır, ancak o hayat mektebini okumuş, hayatında yaşadığı yaşayan medeniyetimizin kural ve kaidelerini Milli Ekonomi Modeli olarak kaleme almıştır.
Haydar hocanın mücadelesi siyasal İslam’a karşı olmuştur. Ne Milli Ekonomi Modelinde ne de Sosyal Devlet Milli Devlet eserinde dini referans olarak göstermemiştir. Üstelik eserlerinde kongre ve konferanslarında dini bütünlüğümüz ile milli bütünlüğümüzü birbirinin mütemmimi olarak göstermiştir.
Üstelik bunu en iyi bilenlerden birisi Önkibar'dır. Bakın bizzat Önkibar'ın kendi kaleminden Haydar Baş hoca hakkında yazdıklarına bir göz atalım.
Yeni Mesaj gazetesinde, Yeni Çağ gazetesinde, you tube konuşmalarında, Oda tv de, Kilis postasında hasılı kolaylıkla ulaşılabilecek kaynaklarda bunu defaten yazmıştır.
“Öngörü şampiyonu Prof. Dr. Haydar Baş” yazısında 15 madde sayarak Haydar Baş hocaya methiyeler diziyor. Bunlardan birisi de "Sosyalizmden sonra Kapitalizm de çökecek, tek çıkış yolu Milli Ekonomi Modeli'dir" dedi yine haklı çıktı!" tespitidir.
“Avrasyacılık ve Prof. Dr. Haydar Baş” makalesinde, emperyalizm Avrasyacılığı şeytan ile yatağa girmek gibi sunuyor ve bunu demokrasi diye ambalajlıyor. İşte Prof. Dr. Haydar Baş Hoca çok az sayıdaki gerçek vatansever gibi bu bakışa meydan okuyarak Türkiye'nin önünü açmaya ve geleceğini kurtarmaya çalışıyor. Diye yazıyor.
Önkibar “Amerikan İslam'ıyla Kavgam Var” yazısında, … bu bağlamda Türkiye'de kökü dışarıda olmayan yani milli olan pek çok dini camia çok güzel refleksler sergiliyor ki, bunun bayraktarı tartışmasız olarak Prof. Dr. Haydar Baş Bey ve arkadaşlarıdır. Diyor. Devamında, Dürüstçe ifade edeyim bizim gibi işi gücü okumak ve yazmak olan biri bile Hazreti Muhammedsiz İslam noktasındaki pek çok kahpe faaliyetin ayrıntılarını Prof. Haydar Baş Hoca sayesinde nüfuz edebilmiştir ki bu bile yürütülen çalışmanın sinsiliğini teyit ediyor." Diye yazıyor.
Önkibar, “Prof. Haydar Baş ve Milli Ekonomi Modeli!” isimli makalesinde, siyasalda Makro, Mikro ve Uluslararası ekonomiyi okumuş biri olarak açıklıkla söylemeliyim ki, Prof. Baş Hocanın kitabı fevkalade ilmi ve iddialı. En önemlisi ütopik değil, gerçekçi. Sadece kapitalizmi değil, buyurgan ya da dayatmacı ekonomik yaklaşımları da reddediyor. Devlet olgusuna saygı duyuyor ama devletin kaba değil, baba olmasının gereğine dikkat çekiyor. Ekonominin manifestosunu tüketim ve talep yaratmaya endeksleyerek bazılarının yaptığı gibi hayali önermelerde bulunmayıp somut ve pragmatik çözümler teklif ediyor. Milli Ekonomiye bağlı kalınarak sosyal devlet projesini de beraberinde sunuyor. Doğrusu bu ya kitabı okuyunca neden olmasın deyip insanın umudu yeşeriyor. Diye yazıyor. Devamında, Prof. Haydar Baş, sosyal proje bağlamında sağlam aile olgusuna da müthiş değer veriyor. Haydar Bey benim hükmüme göre klasik bir din adamı değil, milli bir ekonomist ve mütefekkir görüntüsünde... Öyle olduğu içindir ki Prof. Baş Türkiye'de kabul görmese de pek çok ülkede baş tacı ediliyor ve kitapları konferanslara konu oluyor.
Bunlar Önkibar'ın yazdıkları.
Anlaşılan o ki, aradan yıllar geçtikten sonra Önkibar bir talimat alıyor. Modele bir söz söyleyemeyeceğini bildiği için başlıyor etrafında kıvırmaya. Diyor ki, Milli Ekonomi Modeli kitabını müritlerden oluşan bir ekip yazmış!
Ne kadar basit bir iddia, buna kargalar bile güler. Biz de soralım bakalım, kimmiş bu ekip acaba?
Milli Ekonomi Modeli, Sosyal Devlet Milli Devlet kitabını kaleme almak bir Haydar hoca olmayı gerektirir. Gönlü ve ufku bütün cihanı içine alabilecek kadar geniş olan bir insan olmayı, hayatını almak değil vermek üzere yaşayacak kadar cömert olmayı, serbest piyasa ekonomisinin üretmek eksenli prangalar değil, sosyal devlet olmanın gereği tüketmek eksenli duruşu olan bir milli kahraman ve bir devlet büyüğü olmayı gerektirir.
Sonra Haydar hocanın hayatında mürid -mürşid ilişkisi yoktur. O'nun hayatında sohbet vardır, danışmak vardır, istişare vardır. Bendenizin onun özel kalem müdürü, danışmanı ve özel doktoru olarak 35 yıllık geçmişi vardır. Önkibar’ın yaptığı "Şecaat arz ederken merd-i kıbtî sirkatin söyler" misali kendi kimliğini ihbar etmekten başka bir şey değildir. Haydar hoca dinci değil, dindar bir insandır, onun hayatı hak ve hukuk çerçevesinde geçmiştir. Onun hesabı hep Allah'a vereceği hesap ile ilgili olmuştur. Önkibar gibi İslam'ı anlamaktan aciz kaba idrakli insanlar, siyasal İslam’ın değirmenine su taşımaktadırlar.
Sözün özü 73 yıllık ömrünü vatan millet mücadelesi ile geçiren Prof. Dr. Haydar Baş hoca büyük bir çığır açmıştır. O hiçbir kınayıcının kınamasından çekinmemiş, kendi adına bir beklentiye girmemiş, ihalelere, gizli pazarlıklara bulaşmamış güzide bir şahsiyettir.
Şimdi gelelim final tespite, Haydar Baş hoca hayatıyla, eserleriyle dünyanın tanıdığı abide bir şahsiyettir. O'nun aynası, ona bakan kişilerin gerçek yüzünü gösterir. Bu aynada görülen o ki, Sabahattin Önkibar zaman ve zemine göre sürekli dönen aciz bir kişiliktir.