Sayın Milletvekillerine Çağrı!
AKP hükümeti, Kürt açılımı adı altında yürüyüşüne devam ediyor.
Hükümet tarafı analar ağlamasın söylemiyle hareket ediyor. PKK tarafı ise, hiç istifini bozmadan
Kürdistan ve özerklik diye yoluna devam ediyor. İlginçtir süreci ısrarla kovalayan AKP hükümeti,
neye mal olursa olsun gözünü karartmış durumda.
İşte bunun son örneği.
"Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi" adı altında özü
teröre teslimiyet ve toplumun ayrışması olan bir kanun maddesi çıkarttılar. Bu kanunun bir
maddesinde "Gerekli görülmesi hâlinde, yurt içindeki ve yurt dışındaki kişi, kurum ve kuruluşlarla
temas, diyalog, görüşme ve benzeri çalışmalar yapılmasına karar verir ve bu çalışmaları
gerçekleştirecek kişi, kurum veya kuruluşları görevlendirir" denmektedir.
Bu madde çalınan minareye kılıf hazırlamak anlamına geliyor. Bu kanun maddesi ile devlet bizzat
terör örgütünün muhatabı olmaktadır.
Önce İcraat yapılıyor, ardından kanun can simidi gibi çıkartılıyor. Şöyle etrafımıza bakalım, olanlara bir
göz atalım. O zaman bu kanunun ne kadar vahim olduğunu görürüz.
...
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, çözüm süreci yol haritasının eylül sonunda çıkacağını söyledi.
Devamında ise İmralı’ya sadece MİT ve BDP değil başka kurumların, heyetlerin de gideceğini açıkladı.
İşin gizlisi saklısı kalmadı, artık açıklama vakti geldi. Kolay değil az mı inkâr etmişlerdi, az mı küfürlü
cümle kullanmışlardı, az mı yalancı konumuna düşmüşlerdi. Atalay’ın ifadesi ile artık "süreç şeffaf
olacak"
...
Kandil'den cevap gecikmedi. Gazeteci Ruşen Çakır'a konuşan PKK yöneticisi Cemil Bayık, Başbakan
Yardımcısı Atalay'ın "Kandil'le direkt görüşülmesini arzu ediyorum" sözüne cevaben "Biz her zaman
açığız" dedi.
...
Gelelim Apo boyutuna.
Sırrı Süreyya Önder kendinden çok emin bir şekilde bombayı patlattı. Öcalan'ın, önümüzdeki yıl
Diyarbakır meydanında bizzat selam vereceğini açıkladı.
...
Adım adım federasyon mu desek, özerk Kürdistan mı desek sona doğru yaklaşılıyor.
Kılıf hükmündeki bu kanun maddesinin anayasa mahkemesine iptali için başvurulması gerek.
15 Eylüle kadar TBMM’deki milletvekillerine hangi parti mensubu olurlarsa olsunlar tarihi bir görev
düşmektedir.
...
Tarih bu günleri kaydetmektedir.