Seçime kaç ay kalmıştı!..
2023 yılının ilk enflasyon rakamları, açlık ve yoksulluk sınırına dair rakamlar Türk-İş Sendikası tarafından açıklandı. Seçim ekonomisi uygulanan ülkemiz nereye gidiyor? Bunun anlaşılması için bu gösterge önemlidir. Sayın hükümet arda arda yaptığı ücret düzenlemeleri ile gücü yettiğince algı yönetmeye devam ediyor. İşin ilginci hükümet, milletin cebinden çıkacak işçi fiyat düzenlemelerinde cömert görünmeye çalışırken, devletin hazinesinden çıkacak memur ve emekli maaşlarında aynı cesareti ve cömertliği gösterememiştir.
Açıklanan rakamlar aslında beklenen rakamlardır. Bunlar içler acısı rakamlardır. Ekonomimizin göstergesi olan bu rakamları vatandaş zaten yaşıyor. Eğer halkın arasına karışır sahaya inerseniz, pazara gitme cesaretinizi gösterirseniz bunu görürsünüz. Bir taraftan esnaf malını satmanın gayretinde, diğer taraftan tüketici nasıl satın alacağının çilesinde. Her geçen gün ekonomik darboğaz kendini daha çok hissettiriyor. Hükümet her ne kadar dönem dönem maaş düzenlemeleri yapsa da bu durum o ay ile ilgilidir. Bunun rahatlatıcı etkisi kısa süre içerisinde yok oluyor. Sayın hükümetin seçimi erkene alma sebeplerinden bir tanesi de bu, çünkü seçim ekonomisi uyguluyor. Ne demek seçim ekonomisi? Vatandaşın gözünü boyamak, algıyı yönetmektir. Yani vatandaşa piyasada pahalılık var ama senin cebinde para da var, bak ben sana para veriyorum demek için seçim ekonomisi uygulanıyor.
Açıklanan rakamlardan bahsedelim.
Aralık 2022 rakamlarına göre 4 kişilik ailenin gıda harcaması yani açlık sınırı 8.130 TL olarak hesaplanmıştı. Asgari ücret belirlendi, bakın biz zam yapıyoruz dediler 8.506 TL yaptılar. 8.130 liranın üzerinde bir fiyat açıkladılar.
Aradan 1 ay geçti, vatandaşın cebine para daha girerken Ocak 2023 rakamları açıklandı. 4 kişilik ailenin aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 8.864 TL oldu. Yani 1 ay içerisinde asgari ücret eridi gitti.
Bu yazdıklarımız açlık ile ilgili. Bir cümle de yoksulluk rakamlarına bakalım.
Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı yoksulluk sınırı olarak kabul ediliyor ve bu rakam da 28.874,55 TL’ye ulaştı. Ülkemizde kaç ailenin bütçesine bu kadar para girişi oluyor. Sayın hükümet asıl bu rakamı açıklamalıdır. Cennet vatanımızda açlık karşısında, yoksulluk bile aranır oldu.
Emeklilerden de bahsedelim, seslerini kıstılar ancak önemli bir yekûn tutan emeklilerimiz aldıkları para ile ancak bir köşelerinde ecellerini bekleyecek durumdadır. Bunun da bilinmesi gerekir. Hemen ifade edelim ki, çalışarak emekli olmayı hak etmiş olan bu vatandaşlarımız asgari ücret mertebesinde bile maaş alamamaktadır.
Bir rakam daha ifade edeyim, bekar bir insanın aylık yaşam maliyeti aralık ayında 10.610 iken ocak ayında bu rakam 11.557 liraya yükseldi. Asgari ücretin 8.506 TL olduğunu tekrar hatırlatalım. Bu insan nasıl yaşayacak, her ay bu insan 3.000 TL açık veriyor 3.000 TL aşağı gidiyor bir yılda 36.000 TL yapar. Bu insanın sağlıklı bir şekilde kurallara kaidelere gelenek ve göreneklere uygun şekilde yaşaması nasıl mümkün olacak?
Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın dediği gibi enflasyon şaha kalkmış at gibi, bu hükümetin bunu durdurabilmesi asla mümkün değildir.
Makaleyi rakamlara boğmak istemiyorum ancak bir rakam daha verelim ki kör göze parmak kabilinden vatandaşın hali daha iyi anlaşılsın.
Bankacılık düzenleme ve denetleme kurulu verilerine göre vatandaşların bankalardan kullandığı tüketici kredilerinin miktarı son bir yılda 331,5 milyar lira artarak 1 trilyon 105 milyar 895 milyon lira oldu; bu ne demek? Vatandaşın borcu bu kadar arttı demek. Ez cümle devlet borçlu, millet borçlu.
Vatandaş balık hafızalı kabul edilir, oysa ne balık zannettikleri kadar hafızasız ne de vatandaş bu kadar unutkandır. Bir balık hafızasının sadece üç saniye olduğuna inanılırken, bilim insanları balıkların beş aya kadar hatırlayabileceklerini söylüyorlar.
Seçime kaç ay kalmıştı!..