Seçimin kazananı ve kaybedeni kim?
1 Kasım Seçimleri öncesinde yaşanan güvenlik ve ekonomideki sorunlar hükümet tarafından kendi hanesine kazanç olarak yazıldı.
Tezata bakar mısınız, 13 yıldan beri ülkeyi yöneten hükümet, güya seçimde gereken oyu alamadığı için sorunlar ortaya çıkmış. Maalesef halk bunu yuttu ve AKP’ye yine tek başına iktidar olma yetkisi verdi. İstikrar adına istikrarsızlığın devamını tercih etmiş oldu. Ekonomik sorunlar bitsin, terör sorunu ortadan kalksın dendi ama mevcut hükümetin bu ve bunun gibi sorunları çözecek projelerinin olmadığını hesaba katmadı. AKP, Haydar Baş hocanın Sosyal Devlet Milli Devlet projelerini neredeyse cümlesi cümlesine aldı, halk da buna rağbet etti. Fakat AKP hükümetinin bu projeleri gerçekleştirmesi mümkün değildir, çünkü kaynakları yoktur. Haydar hoca her fırsatta bunlar yapamaz dedi durdu. Bakın görüyorsunuz, asgari ücret konusunda bile piyasalar karışmış durumda. Neden diyeceksiniz, hükümet özel sektörünün cebinden asgari ücret arttırmayı hesaplıyor. Gerçi 1300 TL ihtiyaçları görmez ama bu kadarcık bir artışla bile piyasaların dengesini bozacak. İşverenler acı acı bağırıyor, fabrikaları yurt dışına taşırız diyor, işçi çıkartırız diyor, iflas ederiz diyor.
Peki, BTP 5000 TL asgari ücreti nasıl verecekti. 1000 TL’sini işveren verecekti, 4 bin TL sini devlet verecekti. Madenleri, enerji kaynaklarını, senyorajı devreye koyacak, hem millet rahatlayacak hem devlet rahatlayacaktı.
Seçimin sonucu tek cümleyle millet kaybetmiştir. Kazanan milletimizin gücünü, devletimizin gücünü, maden kaynaklarımızı kendi namına kullanan egemen güçler olmuştur.