Siyasetin geleceğini Z kuşağı belirleyecek
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) öncesi video konferans ile hitap etti. Bu programın siyasetin geleceğini okumak açısından psikososyal olarak analiz edilmesi gerekir.
Bizim görevimiz gençliği beden, ruh sağlığı ve sosyal iyilik haliyle, yarınlara en iyi şekilde hazırlayabilmektir. Onun kişiliğine, beklentisine, yeteneklerine uygun bir dalda okutabilmektir. Öğrenci şu veya bu sebeple çok da istemediği bir bölüme kaydını yaptırdığı takdirde ya okulunda başarısız olacaktır veya meslek hayatında istenen başarıyı elde edemeyecektir.
Gencin ilkokuldan itibaren ortaya koyduğu istek, eğilim ve yetenekleri doğrultusunda yerleştirileceği okul onu başarılı kılacaktır. Ülkeye ve insanlığa olan katma değeri de daha fazla olacaktır.
Şimdi öyle mi maalesef hayır, bir taraftan yarış atı gibi kendi kardeşini arkadaşını geçmek için çalışacaksın kazanma garantin olmadığı için en hafiften en ağırına kadar psikolojik sorunlar yaşayacaksın; ardından zor zahmet bitirdiğin üniversiteden sonra iş ve aş bulup bulamamanın yükünü peşinen sırtında taşıyıp bir başka travma yaşayacaksın.
C.başkanı konuşmasında iş ve istihdam konusunda gençlerin geleceklerini özel sektörde aramaları gerektiğini belirtti. Devlet ne zamandan beridir istihdamdan vazgeçti bilemiyoruz, ancak hiç ayrım yapmaksızın resmi veya özel sektörde katma değer üretmeleri için fırsat vermek ve insanca yaşamaları için iş ve aş temin etmek sosyal devlet olmanın gereğidir.
Meseleye daha geniş perspektiften bakacak olursak ülke olarak geleceğimiz gençlerimizdir. Onların varlığı geleceğe ümitle bakabilmemizi sağlar. Her şeyi ithal edebilirsiniz ancak milletimizin evladı olan gençleri asla başka yerden temin edemezsiniz. Çocuklarımız ve gençlerimiz bizleri geleceğe taşıyan köprülerdir. O halde yapılması gereken onları bir yük olarak görmek değil, bilakis bir fırsat olarak değerlendirmektir. Ancak bütün bunlar proje sahibi olmayı gerektirir, milletin sorumluluğunu sırtında taşıyabilecek engin bir yürek sahibi olmayı gerektirir.
İşte Prof. Dr. Haydar Baş beyin “imtihansız üniversite” projesi bu kadar önemlidir. Konu salt üniversiteye rahat girebilmek değil, bunun da ötesinde gencin akıl ve ruhunun buluştuğu bir meslekte mutlu ve katma değeri yüksek bir hayata yelken açmasını temin etmektir.
Sn. cumhurbaşkanının hitap ettiği gençlik, Z kuşak diye bilenen gençlik. Yani sırası gelince ülkemizi bu nesle teslim edeceğiz. Bu gençliğin ilk ayak sesi duyulmaya başladı bile; 2023 seçimlerinde bu kesimden 7 milyon genç daha ilk defa oy kullanacaklar.
Sn. Erdoğan konuşurken sosyal medya ifadesi ile ‘like’ dan kat be kat daha çok ‘dislike’ aldı. Ara açılınca you tube da gençlerin yorum yapabilmeleri engellendi. Bu da gösteriyor ki, sn. cumhurbaşkanının danışmanları bu kuşağı tanımıyorlar.
Bakın bu kuşak internet kuşağı olarak bilinir. Bir önceki kuşak olan Y kuşağı da internet ortamında, teknolojinin yoğun olduğu bir ortamda büyümüştür, ancak Z kuşağının farkı sosyal medyadaki sosyalleşmeleridir. Bireysellikten ziyade, sosyalleşmelerini sosyal medya üzerinde yürüten bir nesil, bu gençler. Yani çok çabuk organize olabilirler. Arkadaşları her kesimden olabilir buna çok da dikkat etmezler. Bilgiye ulaşmada sınır tanımazlar. Bunların temel karakteri bağımsızlıktır. İnternet ortamında bunu doya doya yaşamaktadırlar. Bakın program esnasında You tube da önleri kesilince, süratle başka sosyal medya platformlarında düşüncelerini, tepkilerini dile getirebildiler.
Yapılması gereken, bu gençlerle kaynaşmak ve onlara fırsat vermektir.
Bu iktidarın, Z kuşağı ile yıldızlarının barışması mümkün değildir. Yasakçı zihniyet ve bağımsızlık karakterinin bir potada eritilmesi mümkün değildir.
Bakın Prof. Dr. Haydar Baş hocamız Meltem TV. ekranlarında “konuşuyorum programı” yapan Z kuşağı gençleri ilgiyle takip eder ve bu gençler hakkında ‘bunları dinleyin hatta en tepedekiler bile bu gençleri kendilerine danışman alsalar dinleseler yanlıştan kurtulurlar’ dediğine çok defa şahit olmuşumdur.
BTP’nin genç genel başkanı Hüseyin Baş Bey, Haydar Baş hocamızın bastığı yerlere basmaya gayret ediyor. Z kuşağı en iyi anlayan ve birlikte çalışan çözümün adresi olarak BTP’nin çağı başladı diyebiliriz.