Siyasette empati kültürü
Ülkemizin son gündem maddelerinden bir tanesi genel seçimlerdir. Erken mi olacak, vaktinde mi olacak bu konuşuluyor. Türk siyasi tarihinde bu, hep böyle olmuştur. Seçim ne zaman olacak tartışmaları aslında sorunların devam ettiği, hatta müzminleştiğinin göstergesidir.
O halde seçim tartışmalarının yanında, yaşanan sorunların tanısı ve çözüm yolları da konuşulmalıdır.
Maalesef ülkemizde bu böyle olmuyor. Siyaset daha çok ötekileştirilerek yapılıyor; "kazan dibin kara seninki benden kara" mantığı ile yapılıyor. Bunun bir istisnası var. Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) kısır çekişmelerin ötesinde bir çözüm partisi olarak çalışmalarını sürdürüyor. Halkın siyasi çatışmaya dönük kültürünü, çözüm adına empati kültürüne çevirmeye gayret ediyor.
BTP'nin il kongrelerine baktığımızda bunu net olarak görüyoruz. Genel başkan Av. Hüseyin Baş Bey’in Trabzon kongre konuşmasından örnekler verelim. Ülkeyi ‘Squid Game Oyunu’na çevirdiler, diyerek bir tehlikeye dikkat çekiyor. Diyor ki, o dizide yaşananlar size reva görülenlerdir; tedbir alın kendinize gelin, diyor. Evet, bu dizi sömürülen toplumların çıplak yüzünü ortaya koyuyor. Bir taraftan ekonomik olarak sömürülen halk köleliğe mahkûm ediliyor. Yetmedi hayatı ipotek edilen halktan canı da isteniyor.
Karadeniz ekonomisinde fındığın önemli bir yeri var. Fındık politikasındaki yanlışlara rağmen, fındığın ev halkı ve bölge ekonomisi üzerindeki ağırlığı devam ediyor. Sayın Baş, hükümetin tavan fiyat açıklaması ile fındığın çöp haline getirildiğini ifade ediyor. Açıklanması gerekeninin tavan değil, taban fiyat olması gerektiğini aksi halde üreticinin mağduriyetinin devam edeceğini söylüyor. Fındığa devlet olarak da destek verilerek Fındık borsasının Hamburg'dan – Karadeniz’e taşınacağının müjdesini veriyor.
Diyanet’in başına Hacı Bektaş Dergahı’ndan birini getirebiliriz diyen Sayın Baş önemli bir çıkış yaptı. Prof. Dr. Haydar Baş Bey Atatürk’ün, Cumhuriyetin kuruluşuna bu dergahta karar verdiğini açıklamıştı. Neden Ehl-i Beyt aşığı bir kişi reis olmasın. Alevilerin piri kimdir, Hünkar Hacı Bektaşı velidir. Onun en büyük vasıflarından birisi Hz. Ali aşığı ve yolunun takipçisi olmasıdır. O Ahmet Yesevi hazretlerinin Anadolu ayağıdır. Haydar Baş hocamızın ifadesi ile O Anadolu’nun manevi genelkurmay başkanıdır. Şimdi soralım, Türklüğün hamurkârı olan, Anadolu’daki etnik unsurları Türklük potasında eriten bir ve beraber yapan, bir düşüncenin mensubu niçin diyanet işleri başkanı olmasın. Bilakis bu olduğu takdirde bugün şikâyet ettiğimiz ayrılıklardan, bölünmüşlükten ve çatışmalardan da kurtulmuş olacağız.
Coşkunun hâkim olduğu kongrede “BTP Türkiye’nin köprüden önceki son çıkışıdır” ifadesi de çok anlamlıydı. Bütün parti ve kuruluşların çözümün adresi olan BTP'ye ihtiyacı var. Prof. Dr. Haydar Baş Bey sağlığında fikri iktidarını kurmuştur. Sırada bunun siyasi iktidar ayağı vardır. Bu anlamda bizim dönemimiz başlamıştır.