Siz “Vatandaşlık maaşı” veremezsiniz
Haydar Baş hocamızın hayatı insanlığa mal olmuştur. Fikirleriyle, millete ve bilime mal olmuş bir insandır Haydar Baş hocamız. Hocamızın Milli Ekonomi Modeli, Sosyal Devlet Milli Devlet projeleri kongrelerle, sempozyumlarla dünyanın gündemine gelmiştir. İlki 2005 yılında İstanbul'da yapılan uluslararası kongre daha sonra Azerbaycan’da Bakü Devlet Üniversitesi bünyesinde yapıldı. Ardından ülkemizin muhtelif şehirlerinde, Almanya Heidelberg'de, Kıbrıs Lefkoşa'da yapıldı. Dünyanın dört bir tarafından yüzlerce bilim insanları geldiler, tebliğlerini sundular, hocamız ile tanıştılar, atölye (workshop) çalışmaları yaptılar. Daha sonra hocamızın görevlendirmesiyle biz bir grup akademik ekip Almanya’daki kongreden sonra katılım yapan bilim insanlarını tek tek tek kendi ülkelerinde ziyaret ettik. Bu kapsamda Almanya’da sohbetlerimiz oldu, Fransa’da Macaristan’da, Bosna Hersek’te, Estonya’da, Hollanda’da kısacası muhtelif Avrupa devletlerinde bilim insanlarını ziyaret ettik. Her birinde yaşadığımız bizi onurlandıran ciddi hatıralarımız olmuştur. Haydar Baş Hoca bize bir Türk dünyaya bedeldir sözünü yaşatmıştır. Onun bilimsel kariyerini, tarif ettiği Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devletin (MEM) ne anlama geldiğini daha iyi anlamış olduk.
Putin'in daveti üzerine yapılan Rusya seyahatini bu köşenin okurları iyi bilirler. Haydar Baş hocamız Rusya meclisi Duma’da 6 saatlik programda konuşmuş ve modelini dünyaya deklare etmiştir. Böylece kapitalizm tarihin çöp kutusuna atılmış oluyordu. Rusya'nın Çin'in BRICS devletlerinin modele sımsıkı sarılmaları onları ayağa kaldırdı.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Haydar Baş hocamızın projelerini parti programı haline getirdi. Bunu uygulayacak kadroyu yetiştirdi. Acınası durum ise, ülkemiz bütün bu gelişmeleri görmezden geliyordu.
Artık dünyaya mal olmuş bir MEM vardır ve MEM’in hayat verdiği sosyal devlet, milli devlet projeleri var. Sen ister istifade edersin, istemezsen sürünürsün bu kadar basit.
Bazı aklı evveller kaynak göstermeden bu projeler sanki kendilerine aitmiş gibi davranıyorlar. Bunlar kopya çeken tembel öğrenci gibi ne (ç)aldıklarının da farkında değiller, bunu nasıl uygulayacaklarını da bilmezler.
Örnek mi istiyorsunuz…
Şurada seçime sayılı günler kaldı. Ak partinin 2023 seçim beyannamesinde yer verdiği sosyal projelere bakar mısınız, bunlar boy boy billboardları süslüyorlar.
Neymiş “vatandaşlık maaşı” vereceklermiş. Sayın Aile Sosyal Hizmetler Bakanı hanımefendi de açıklıyor, efendim biz gelir seviyelerini tespit ediyoruz. Hayat standartlarına bakıyoruz, ailede diyor. Gelir tamamlayıcı olarak bir kişiye veya birden çok kişi vatandaş maaş vereceğiz diyor.
Yetmedi “faizsiz evlilik kredisi” vereceğiz diyorlar. Nasıl vereceklermiş, Anlaşılan akılları başlarına yeni geldi.
Ev hanımları da akıllarına şimdi geldi. Ev hanımlarına emeklilik desteği vereceğiz diyorlar.
Haydar Baş hocamızın kira öder gibi ev sahibi olacaksınız sözünü aldılar, eğdiler, büğdüler bir rant kapısına çevirdiler. Yetinmediler, sadece yumurtaları değil bizzat tavuğu almaya kalktılar, Milli Ekonomi Modeline sahip çıkmaya çalıştılar. Allah'tan daha önceden Türk standartları enstitüsü tarafından isim tescili yapılmıştı.
Haydar Baş hocamızın modeline baktığımızda toplumun bütün sosyal kesimlerine dönük bir destek planının olduğu görülür. O’nun hayatında devlet millet bütünlüğü sadece sözde kalmaz bizzat geri beslemeli, katma değer üretecek şekilde projelendirilmiştir. Bu birliktelik, emme basma tulumba gibi devleti de güçlendirir, millete de cennet hayatı yaşatır.
Bunlar kopya çekerek başarabileceklerini zannediyorlar ama yanılıyorlar. Bu insanlar serbest piyasa ekonomisi içerisinde projeleri uygulamaya çalışıyorlar. Bunlar vatandaşlık maaşının mantığını bilmezler, ev hanımını nasıl emekli yapacaklar bilmezler, kira öder gibi ev sahibi yapmak nedir bilmezler. Bunların kafası serbest piyasa ekonomisine çalışır, ranta çalışır. Bilemedikleri için de batırırlar. Var olan yapıyı da çökertirler. Nitekim ortada, işte enflasyonla başa çıkamıyorlar. Ekonomik olarak Türkiye sürekli düştükçe düşüyor. Millet fakirleşti, devlet fakirleşmiş durumda. Yani ekonomi bu değil, ekonomi böyle yönetilmez.
Haydar Baş hocamızın bahsettiği ekonomi şuydu, bakın…
Bir kere bu sosyal projelerin uygulanması için, bağımsız bir devlet anlayışı ile Milli Ekonomi Modelinin uygulanması gerekir. Vatandaşa verilen bu paralar piyasaları harekete geçirir. Haydar Baş hocanın bu uygulaması ile emme basma tulumba gibi hem piyasa genişler hem devlet büyür hem de millet rahatlar. Çünkü Haydar Baş Hoca’nın modeli tüketim eksenli bir modeldir. Millet tükettikçe yani piyasaya para girdikçe piyasalara hareket ve bereket gelir hem üretim artar hem istihdam artar. Üretim ve istihdamın artmasına bağlı olarak ekonomi büyür, adil paylaşım gerçekleşir. Üretim arttıkça markalaşmalar başlar, ihracat başlar. Geliri az olan vatandaştan vergi alınmayarak daha çok inovasyon, daha çok üretim devreye girer. Millet ve devlet birlikteliğinin bir yolu da budur.
Haydar Baş hocamızın modeli bütünsel bir modeldir. Yani yamalı bohça değildir. Bu yüzden göreceksiniz. Bir başkası bu sosyal projeleri uygulayamaz, uygulamaya kalkarlarsa ekonomiyi daha çabuk batırırlar. Bu şuna benzer.
Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa'ya iki gözü ama birini getirirler Peygamberimiz dua ederek mübarek ağzının suyunu amanın her iki gözüne sürer ve o anda amanın her iki gözü görmeye başlar.
Peygamberimizden sonra ortaya çıkan yalancı peygamber olan Müseylime bir gözü kör olan adamın gözü açılsın diye dua eder ve tükürüğünü çalar, o adamın diğer gözü de kör olur.
Olay bu, Haydar Hocanın modeliyle kör gözler açılır, yani fakirlik ortadan kalkar hatta fakirlik suç olur. Millet zengin olur. Ama bunların yaptıkları uygulamayla gören gözler de kör olur, paralar kaybolur gider, fakirlik yoksulluk kader olur. Bunu bir kenara yazın, tarihe not düşün.
Netice olarak başta Ak parti olmak üzere, siyasi partilerin Bağımsız Türkiye Partisinin parti programında yer alan Prof. Dr. Haydar Baş hocaya ait olan MEM ve Sosyal Devlet projelerini kaynak göstermeden aşırmalarını ve boylarından büyük işe kalkışlarını iyi okumak gerekir.
Aradan geçen bu kadar yıldan sonra Haydar Baş hocamızın projelerine sarılmaları, çaresiz kaldıklarını, beyaz bayrak açtıklarını tek çarenin Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın yolu olduğunun itirafıdır. O halde bir adım ötesini de söyleyelim. Bu hareketin açtığı çığır var, bir fikir hareketi var, dünya çapında kulisleri var, sevenleri var, gençleri var.
Bu çözümü gerçekleştirecek olan Haydar Baş hocanın projelerini hayata geçirecek olan BTP genel başkanı Hüseyin Baş ve kadrosudur. Ez cümle bu seçim çalanların son seçimidir, bu seçim aynı zamanda maskelerin düştüğü bir seçim olacaktır.