Teröre mi, Çözüme mi Evet
1 Kasım erken genel seçimlerine doğru giderken vatandaşın hesabını iyi yapması gerekiyor. Aksi halde hesabını bilmeyenin, hesabını yaparlar. Bakın mikro plandan makro plana kadar ülkede bir kaos ortamı var. Güç odakları önce karıştırıyorlar, ardından istedikleri gibi dizayn ediyorlar. Ancak resmin tamamını görüp, tedbir alınabilirse sorunların çözümü mümkün olur.
Öncelikle Arap baharı kapsamında, Arap ülkelerine sonbahar ardından kış getirildi. Global güçler istedikleri Arap devlet başkanlarını alaşağı ettiler. Direnen ülkelere bizzat kendileri savaş açtılar. Maalesef Türkiye hükümeti de devlet imkanları ile bu oyunun bir aktörü olmuş durumdadır. Oynanan oyunlara bakıldığında senaryo; millete ölümü gösterilip sıtmaya razı etmektir.
Suriye'de oynanan oyunu bütün çıplaklığı ile görebiliriz. Güya hedef olarak Esad gösteriliyor. Bunun sebebi Esad'ın global güçlerin istediği tavizleri vermemiş olmasıdır. Suriye'de kaos ortamı oluşturulmuş önce muhalifler büyütülmüş, ardından muhaliflere dönük mücadele başlatılmıştır. Netice olarak da öteden beri altı çizilen Kuzey Irak'taki Kürdistan'dan Akdeniz'e bir koridor oluşturma projesinde sona yaklaşılmıştır.
Acı olan , Amerika'nın ve İsrail'inin bölgemizde kurdukları oyunda, Türk hükümetinin yandaş bir aktör olarak görev alması. Türk Silahlı Kuvvetleri niçin ABD ile birlikte Suriye'ye vuruyor. Başbakan Davutoğlu bu konuda biz sınırımızda Işid istemiyoruz, Özgür Suriye ordusunu istiyoruz bunun mücadelesini veriyoruz diyor. İşte anlatmak istediğimiz tam da burasıdır. Bir başkasının kurduğu oyunun aktörü olmak, yani kendisine biçilen kaftanı giyinmek. Sınır kapılarını sonuna kadar açıp kimin girip kimin çıktığını göz ardı eden hükümet, ülkemizdeki terör potansiyelini arttırmıştır. Bir taraftan yurt dışındaki bataklığa çekilen Türkiye, diğer taraftan bu bataklıktaki unsurların Türkiye ayağı ile karşı karşıya getirilmiştir.
Evet, bugün ülkemizde terör gündemi teslim almıştır. Ancak korkarız ki, önümüzdeki günlerde yaşanan terör boyut kazanacaktır. Hele günümüzdeki siyasi istikrarsızlık, çözümsüzlük, ekonomik kriz terörün canavarlaşma sürecini hızlandırmaktadır.
Ülkemizi bu tabloya taşıyan meclisteki partilere oy vermek demek -teröre evet- demektir. Milli ve dini duruşu olan; milletin menfaatini esas kabul eden, çözüm ve projesi partisi olan Bağımsız Türkiye Partisi, sayın Prof. Dr. Haydar Baş beye emanet ve vekalet vermek ise -çözüme evet- demektir.