Ukrayna: Batının yeni bir bahar denemesi
ABD, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında İslam ülkelerini domino taşları gibi sırayla devirerek işgale devam ediyordu.
Sıra Suriye’ye geldiğinde ABD, Rusya engeli ile karşılaştı. Bu engeli geçemeyince Rusya üzerindeki hesaplarını devreye koymaya başladı.
İşte Ukrayna’ya biçilen kaftanın sebebi bu.
Ukrayna özellikle Kırım bölgesi, Rusya’nın enerji yolları ve deniz kuvvetleri açısından çok önemli yerler. Batı Rusya’yı tam da buradan vurmak istiyor. Doğrudan Rusya ile başa çıkamayınca etrafını sarmak istiyor.
Kiev’de batılı güçler tarafından yetiştirilen sivil silahlı güçlerin yönetimi ele geçirmesi, batı tarafından insan hakları ve demokrasi olarak ifade ediliyor. Bu bal gibi bir işgaldir. Oysa demokrasi halkın çoğunluğunun tercihi demektir. Burada bir çoğunluk iradesi söz konusu değildir, bir seçim de yapılmış değildir. Yapılan silahlı bir baskın hareketidir.
Ukrayna’nın azledilen devlet başkanı Yanukoviç, referandum istiyor. Ancak ülkesi bir baskın hükümet ile yönetilmeye çalışılıyor.
Ukrayna halkı tek tek yaşadıkları vilayetleri yeniden ele geçirip Rusya bayrağı çekmeye başladılar. Batının hesabı tersine dönmeye başladı bile.
…
Gelelim Kırım'a…
Kırım Özerk Cumhuriyeti meclis başkanı iç karışıklıktan korunmak batının işgalinden kendini kurtarmak için Rusya'dan yardım istemiş ve akabinde teşekkür konuşması yapmıştır.
Rusya'nın, Ukrayna’nın toprak bütünlüğündeki garantörlük hakkını kullanarak Kırım'a sahip çıkması, Kırımda yaşayan Türk kökenli kardeşlerimizin de menfaatinedir. Ne adına olursa olsun batılı isyancıların işgaline sahip çıkmak bölgenin de, Ukrayna'nın da, burada yaşayan Türklerin de aleyhinedir. Suriye'de yaşananlara baktığımızda ne dediğimiz net olarak görülecektir.
Suriye harap olmuştur, Suriye’de yaşayan milyonlar mülteci olmuştur. Ülkemizin iltica eden insanlardan dolayı dengesi şaşmıştır. Suriye'de yaşayan Türkler mağdur olmuş; yerinden yurdundan uzaklaşmak zorunda kalmıştır. Halk desteği olan Esad yerinde kalmış ama Suriye'deki muhalif güçler birbirine girmişlerdir.
…
Geçtiğimiz hafta Erdoğan, Obama ile yaptığı telefon konuşmasını gündeme getirdi. Kamuoyuna Obama ile aramız açık değil mesajını verdi.
Peki, ne oldu da aradan geçen bu kadar zamandan sonra bu telefon görüşmesi yapıldı. Yapılan açıklamalarda Ukrayna’daki gelişmelerin de görüşüldüğü ifade edildi. Ardından dışişleri bakanı Davutoğlu’nun, Ukrayna’ya gittiğini gördük.
Eyvah!
Suriye’de rol alan AKP hükümeti Ukrayna’da da rol almaya mı hazırlanıyor.
Rusya’da yaşayan Türk nüfusun yoğunluğu dikkate alınacak olunursa, Türkiye’ye bir rol biçilmesinin kaçınılmaz olduğu görülüyor.
Bu tehlikeli bir oyundur. Bu aynı zamanda hem Türkiye’nin ve hem de Rusya’da, Kafkasya’da yaşayan Türklerin hızara verilmesi demektir.
Aynen Suriye örneğinde olduğu gibi bir ülkeyi tarumar etme projesi şimdi de Ukrayna’da tezgâhlanmaktadır. Ukrayna’da yaşananlar toprak bütünlüğünü tehdide yöneliktir.
Elbette Ukrayna’nın toprak bütünlüğü korunmalıdır. Ancak bunun yolu batının nifak politikalarını desteklemek değildir.