Yeni bir ordu mu kuruluyor: IMO
Suriye legal bir devlettir. Birleşmiş Milletlerde (BM) daimi temsilcisi vardır. Üstelik Suriye'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Beşar El Caferi, her fırsatta Erdoğan'ın Suriye halkına karşı saldırgan tavrına son vermesi gerektiğini, kendilerinin komşularına karşı böyle bir tavrının olmadığını belirtiyor ve Türk politikasının başından beri yanlış, çok kötü ve sorumsuz bir davranış sergilediğini ifade ediyor.
AKP hükümeti ve sayın cumhurbaşkanı ise her fırsatta savaş tamtamları çalmayı tercih ediyor.
Bakın şu ılımlı muhalefetin eğit-donat meselesine. Bu tamamen BM Güvenlik Konseyi mantığına aykırı ve uluslararası hukuka göre bir suçtur. IŞİD bahanesiyle veya başka bir gerekçe ile Suriye’ye karşı işgal hareketine girişen ABD ve işbirlikçi devletler insanlık suçu işliyorlar. ABD yaptığını bir kılıf içinde takdim ediyor. Ama Erdoğan olsun Davutoğlu olsun, ABD’ye güveniyor olmalılar ki hukuk tanımaz vaziyette gidiyorlar. Şunu da hatırlatmakta fayda var. Suriye’ye saldıran NATO değil ABD güçleridir. Bunun neticesi uluslararası hukuk mahkemelerinde yargılanma olacaktır.
Unutmamalı ki, keser döner sap döner bir gün gelir hesap döner.
…
IMO, stratejik körlük değil, aynı zamanda büyük bir nasipsizlik.
ABD dışişleri bakanı Kerry, Kobani’de Türk askerini istemiyorlar diyor.
BDP, Türk askeri Kobani’ye yardım etmeli diyor.
Genelkurmay, tek başımıza da olsa Suriye’ye gireriz diyor.
Buradan çıkan şu: ABD Türkiye’ye özellikle TSK’ya güvenmiyor.
Türkiye ise, ABD ile birlikte Suriye’yi hedef alacak bir Ilımlı muhalefetten bahsediyor. Ilımlı muhalefet eğitilecek ve donatılacakmış. Bugüne kadar muhalefete silah ve mühimmat verildi, eğitim de yapıldı.
Ancak istedikleri sonucu alamadılar. Görülen o ki, bizzat başında ABD’lilerin olduğu bir ordu kurulacak. Ilımlı muhalefet ordusu (IMO)
Bu ordu Esad’a karşı savaş verecek.
Askerleri Suriyeli Arap, ve Türkmen mültecilerden; lojistik, eğitim ve diğer masraflar Türkiye’den olacak. Ilımlı muhalefete asker olacaklar Kürt olmayacak, alevi olmayacak ve sahiplerine karşı son derece sadık olacak. Bu insanlar birçok yönden bağlanmış olacaklar.
Ilımlı denen muhalefet eli silahlı olacak. Bu silahı kuş avlamak için kullanmayacak. Gidecek Müslüman kanı dökecek. Bir farkla kendi başına hareket etmeyecek. ABD ne derse onu yapacak.
Peki, sonuç ne olacak?
Gayet açık. Türkiye, Suriye devleti ve yanında yer alan başta Rusya olmak üzere Suriye’ye destek veren devletlerin hedefi haline gelecek.
Ne acı bir sonuç…
Bir tarafta Yahudi ve Hristiyanla birlikte Müslümana karşı cephe açmak, kan dökmek can almak diğer yandan ülkemizi ve milletimizi hedef haline getirmek. Bu sonucu sadece stratejik körlük ile açıklamak da mümkün değildir. Bu büyük bir nasipsizliktir.
...
Hızını alamayan hükümet Avrupa’ya da asker olmak istiyor
Bir taraftan muhaliflerden bir ordu kurma hazırlığında olan Türkiye, diğer taraftan Avrupa için de ordu kurabileceklerini açıkladı.
Ekonomi bakanı Bozkır, 60 bin kişilik ordu tasarladıkları halde kuramayan Avrupa adına, Türkiye tek başına AB silahlı gücü olarak ortaya çıkabilirdi diyor.
Suriye’ye Türk askeri gitsin, yeter ki Esad devrilsin diye Müslümanlara namlu doğrultsun; Avrupa’nın güvenliği için Türk askeri ölsün yeter ki Avrupalılar bir endişe yaşamasın… Bütün bu gelişmeler karşısında Amerikalı finans kralı Soros'un açıklaması hatıra getiriyor. Gerçekten, Türkiye’nin en iyi ihraç malı askeri midir?