Yeni Osmanlı ile Aldatanlar

Yeni Osmanlı ile Aldatanlar

Sıfır sorun diye iş başına geldiler. Sıfır sorun ne demek, herkesle dost olmak demek. Herkesle dost olacağız diye geldiler bunun için yapmadıklarını bırakmadılar. ‘Ver - Kazan’ politikasını uyguladılar. Birileri kulaklarına üflemiş olacak ki herkesle dost olacak ve ‘Yeni Osmanlı’ yı kuracaklardı.

Sonuç ne oldu. Fena halde kandırılmışlardı. Bırakın herkesle dost olmayı var olan dostları bile kaybettiler. Dost olmayı bırakın bunlar Müslümanlar arasındaki kavgayı da körüklediler.

İsteseler bile yaşadıkları yalnızlığa ulaşmaları mümkün değildi. Peki, nasıl oldu da böyle bir sonuç ortaya çıktı. Sebep şu. Bunlar devletimizin kırmızıçizgilerini yok saydılar. Bunlar kültür ve medeniyetimizin ölçülerini anlayamadılar. Bunların inançları dillerinden kalplerine inmedi. Böyle olunca, ‘kendi’ olamadılar. Hep başkası olmaya çalıştılar. Hep batıyı ABD’yi gözlediler. Onların uydusu oldular. Oldular da, ABD'nin Avrupa'nın dış politikada yapmış olduğu manevraları yapamadıkları için sürekli savrulup durdular.

İşte son yaşanan Suriye süreci ortada.

Suriye’ye işgalin saatini bile tartışan Obama, su kaynatarak topu parlamentoya attı. Batılı devletler teker teker Suriye’ye herhangi bir müdahalede yer almayacaklarını açıkladılar. Arap birliğinin duruşu da bundan farklı olmadı. Irak, Mısır, Cezayir ve Tunus Suriye'ye yapılacak bir müdahaleye karşı duruyorlar.

AKP hükümeti ise yapayalnız kalmanın şaşkınlığı içerisinde. Güya AKP hükümeti Sünni dünyanın liderliğine oynuyordu. Sünni dünyanın liderliği Alevileri yok saymak onlara hayat hakkı tanımamak ile elde edilemez ki. Bu olsa olsa emperyalist güçlerin projesi olur. Neticede Müslümanlar arasında bir Alevi - Sünni çatışmasını yaygınlaştırmak BOP’un temel politikasıdır.

Bunlar sadece ABD ile değil aynı zamanda İsrail ile ittifak halindeler. Mossad, Obama’nın Suriye politikasındaki geri adımının ABD’nin müttefikleri olan İsrail, Türkiye ve Ürdün için ‘bir askeri kabus’yaratabileceğini söylüyor. Yani İsrail, Türkiye ve Ürdün ortak kadere soyundu, sen nasıl bu ortakları ortada bırakırsın diyor.

Yeni Osmanlıcılar Osmanlı’daki alevi sünni çatışmasını günümüze taşımak istiyorlar. Alevi – Sünni kardeşliğini şiar edinen Haydar hocanın etkisini örtmek için karşı atağa kalktılar. Nasıl mı? İşte bir örnek. Cübbeli Ahmet'in Suriye konusunda ki görüşleri yandaş basın yayın tarafından yeniden gündeme getiriliyor.

Ne diyor cübbeli. "ABD ile Türkiye ortak operasyonla Şam'a girse caiz midir?" sorusuna cevaz veriyor; caizdir diyor. Yetmedi bir de ekleme yapıyor. Yavuz olmasa bu iklim Şia olmuştu. Yavuz Selim haklıdır diyor. Gerekçesini de açıklıyor neymiş efendim ‘Bu adamlar Şii'dir’ diyor ve ekliyor, ‘Şiiler devamlı Müslümanlarla savaşır. Hayatta bir gavurla savaştıkları görülmemiştir. Türk ordusunun Suriye'ye girmesini destekliyorum’ diyor.

Yavuz’un kendi milletimizden on binlerce Türkmen Alevi’yi katletmesini bir zafer gibi gösterenler bugün Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayacak olan üçüncü köprüye de onun adını veriyorlar. Bu hareketle bir kez daha halkın arasına nifak sokuyorlar. 

Suriye’deki Müslüman nüfus içindeki Şii oranı konusunda CIA raporu % 15 diyor. Yani halkın %85 i Sünnidir. Yönetimdeki dağılım da buna paraleldir. Ayrıca Suriye’nin diyanet işleri başkanı da Sünnidir.

Suriye’de Şiiler azınlıkta olmasına rağmen Şii diye hedef tahtasına oturtuluyorlar. İşte bu ancak kurt kuzu masalı ile açıklanabilir. Kuzu ne yaparsa yapsın kurt onu bir kere yemeyi kafaya koymuştur.

Evdeki hesabın çarşıda tutmayacağını unutuyorlar.