Yerel Seçimlerde Emeklilerin Tercihi Ne Olacak?
2024 Yerel seçimlerine sayılı günler kaldı. Sahaya inen bütün gözlemciler iki tespit üzerinde hemfikirler. İktidarın bütün imkanlarına rağmen AKP ve ortaklarını aşağı çeken ekonomideki kötü gidişat var. CHP ise verdiği dağınık görüntüden ve kuruluş ilkelerinden verdiği tavizlerden dolayı umut olamıyor. Ekonominin mikro ve makro plandaki pür melali her bir vatandaşın malumu. Şayet pazara gidiyorsa, ekmek alıyorsa, ev ekonomisi ile bir ilgisi varsa her geçen gün artan enflasyonun olumsuz etkilerini yaşıyordur. Hele hele kirada oturuyorsa ay başının ne çabuk geldiğini söylüyordur. Özellikle yaptığı işe göre bu etki azdan çoğa yaşanıyor. Bu sosyal katmanlar içerisinde en altta olanlardan birisi emekli kesimidir. Çalışma hayatından ayrılan emekli kesimi gücü yettiğince ek işler yaparak ayakta durmaya çalışıyor. Açlık sınırı, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcamasıdır. SSK, Bağ-Kur, Memur emeklileri aldıkları miktar itibarıyla fakirlik sınırının altında maaş alıyorlar.
Ülkemizde 2021 yılında toplam 9 milyon 187 bin emekli bulunuyordu. Emekliler, ülke nüfusunun yüzde 11'ini oluşturuyordu. 2024 yılında ise, emekli sayısının 13,9 milyon, nüfusa oranının ise yüzde 16,3 olacağı tahmin ediliyor. Emeklilerin genel nüfus içindeki oranının artması hükümeti oy bakımından olumsuz etkiliyor. Varlarını yoklarını vatanımız için seferber etmiş, vatan borcu olan askerliğini yapmış veya bu vatan için asker yetiştirmiş; verimli çağlarında, genç yaşlarında çalışmış ve ülkemize vergisini ödemiş olan insanımız emekli olduktan sonra adeta görmezden gelinerek bir soğana muhtaç hale getirilmiştir. Sahalarda iktidara mensup kişileri gören vatandaş mağduriyetini ve memnuniyetsizliğini dile getirmektedir.
Hükümet emeklilerin ağzına bir parmak bal sürerek durumu idare etmeye çalışsa da artık bu yetmiyor. Bakın bir örnek verelim. 2018 yılında hükümet ilk defa bayram ikramiyesi adı altında Ramazan ve Kurban bayramlarında emeklilere 1000 TL ikramiye vermeye başlar. 2024 yılına geldiğimizde ise bu rakamı 3 bin TL ye çıkartacağını ifade eder. Bu rakamlar bize çok şey anlatıyor. Birincisi emeklilerin oyuna ihtiyacı var. İkincisi altı yıl içerindeki enflasyon ile orantılı olmayan komik artırım emeklilerin fazla önemsemediğini sadece algılarının yönetildiğini gösteriyor.
2018 yılında 1 kg çikolata 120 TL dır. Bu ikramiye ile 8,3 kg çikolata alınabiliyordu. 2024 de 1 kg çikolata ortalama 750 TL. dir. 3 bin TL ikramiye ile 4 kg çikolata alınabilmektedir. 2018 de ortalama bir kurbanlık koyun ile en az 1500 TL iken 2028 yılında kurbanlık bir koyun 6300 TL olmuştur. 2018 de neredeyse bir kurban alınabilecek olan ikramiye ile günümüzde kurban almak artık hayal olmuştur. Hükümet bu tablonun faturasını belediye seçimlerinde oy kaybederek görecektir. Peki yapabilecekleri bir şey var mı? Cevap koca bir ‘hayır’. Yapabilse bugüne kadar yaparlardı. Uyguladıkları ne olduğu belli olmayan ekonomi politikaları ile liyakatleri olmadığı ayan beyan belli olmuştur.
Peki vatandaşın hali ne olacaktır, emeklinin durumu nasıl düzeltilecektir.
Malumunuz Milli Ekonomi Modelinin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş hocamız Sosyal Devlet Milli Devlet projeleri kapsamında en az emekli maaşının asgari ücret düzeyinde olacağını asgari ücretin ise kabul edilebilir seviyelere çıkartılacağını ifade etmişti. Bağımsız Türkiye Partisi parti programında da bunlar vardır. Onlarca yıldan beri bilinen bu gerçekler karşısında CHP son günlerde emeklilerin maaşını asgari ücret seviyesine çıkartmaktan söz etmektedir. Bunlar sadece söylem planında kalmaya mahkumdur. Dışardan alınan borç paralarla ekonomi yönetilemez, memleket idare edilemez. Bunun tek çözümü Milli Ekonomi Modelini uygulamaktır. BTP'nin uygulayacağı sosyal belediyecilik, en yeni teknolojiler ve yapay zekâ destekli uygulamalar ile çözüm mümkündür.
Bu yerel seçimler bir fırsata çevrilebilir. Seçmen durumun farkındadır. Çözümün BTP genel başkanı Hüseyin Baş ve kadroları ile olacağını bilmektedir. Bütün mesele seçmenin gücün ve yetkinin sahibinin kendisi olduğuna inanmasıdır.